TKBB ev sahipliğinde gerçekleşen ve KGK iş birliğiyle düzenlenen Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları Eğitimi programı 25 Nisan tarihinde Türk Eximbank’ta gerçekleştirdi.
Bankacılık sektörü adına önemli bir eğitim olan program; TKBB Direktörü Fatma Çınar, BDDK Strateji Geliştirme Daire Başkanı Berk Mesutoğlu ve KGK Sürdürülebilirlik Standartları Dairesi Başkanı Gülşah Günay’ın açılış konuşmaları ile başladı.
Çınar: “Sürdürülebilir Finans Konularını Yakından Takip Ediyoruz”
TKBB Direktörü Fatma Çınar, böyle bir programa ev sahipliği yapmaktan dolayı duyduğu mutluluğu ifade ettikten sonra TKBB olarak, kapasite geliştirme faaliyetleri ve sürdürülebilirlik alanında yer alan çalışmalar için yüksek düzeyde önceliklendirme yapıp, katkı sağlayabilecekleri ilgili platformlarda yer almaya önem gösterdiklerini dile getirdi.
Çınar, Katılım Bankaları için algı ve farkındalık hedeflerini şu şekilde sıraladı: Katılım Bankalarımızın bankacılık sektöründeki toplam paylarını 2025 yılına kadar %15'e çıkarmayı, sürdürülebilir finansman faaliyetleri ile ürün yelpazelerini genişletmeyi, daha geniş bir müşteri kitlesine hitap etmeyi, tüm paydaşlarımız nezdinde katılım finans alanındaki algı ve farkındalığı artırmayı hedefliyoruz.
Son yıllarda sürdürülebilirlik alanında farkındalık, kapasite ve uygulamalar konusunda önemli mesafeler kat eden katılım bankalarının sektör birliği olarak sürdürülebilir finans alanındaki gelişmelerin yakından takip edildiğini vurgulayan Çınar, “Türkiye'nin 7 Ekim 2021 tarihinde onayladığı Paris Anlaşması ve 2053 yılı için net sıfır emisyon hedefinin yanı sıra BDDK tarafından Aralık 2021'de yayınlanan "Sürdürülebilir Bankacılık Stratejik Planı" bankacılık sektörüne sürdürülebilirlik konusunda bazı sorumluluklar yükledi.” ifadelerini kullandı.
Sürdürülebilir Finansman Kredileri Teşvik Edilecek
BDDK'nın "Sürdürülebilir Bankacılık Stratejik Planı"nda, sürdürülebilir finansın geliştirilmesi ve sürdürülebilir finans alanında ilgili taraflarla iş birliği yapılması için sektörün teşvik edileceği yönünde vurgular olduğunun altını çizen Çınar, Stratejik Plan'da yer alan "Amaç 1- İklim Değişikliği Sürecinde Karşılaşılan Finansal Risklerin Etkin Yönetilmesi" ile bankaların portföylerinin iklim risklerinin yönetilmesine yönelik alt hedefler belirlenip, sürdürülebilir finansman kredilerinin teşvik edilmesinin de amaçlandığını dile getirdi.
“Birliğimiz Katılım Bankaları Sektör Faaliyet Raporumuzda sürdürülebilirlik konusuna özel bir bölüm açılmış ve 2021 yılından itibaren katılım bankaları sürdürülebilirlik faaliyetlerini konsolide olarak raporlamaya başlamıştır. Türk bankacılık sektöründe katılım bankaları, sürdürülebilirlik alanında farkındalık, kapasite ve uygulamalar açısından önemli çalışmalar ortaya koymaya başladı.” şekline konuşan Fatma Çınar, yenilenebilir enerji, enerji verimliliği, sosyal katkı üreten projeler gibi alanlar bankalarda hayata geçirildiğini aktardı.
Çınar: “Üyeler ve Paydaşlarla Düzenli Olarak Bira Araya Geliyoruz”
TKBB’nin hazırladığı Türkiye Katılım Bankacılığı Strateji Belgesi'nde (2015-2025) Raporu’nda SKA'larını desteklemek üzere yürütülen çalışmaları da ana başlıklar altında özetlediklerini belirten Çınar, üye bankaların üst yönetimleri ve ilgili çalışma grupları başta olmak üzere, sürdürülebilirlik çalışmalarının kurumsallaştırılması, farkındalığın artırılması, raporlanması ve stratejilerin temel bir bileşeni haline getirilmesi için üyeler ve paydaşlar ile düzenli olarak bir araya gelindiğini ve gelmeye de devam edileceğini aktardı.
Hem İslam Kalkınma Bankası hem Birleşmiş Milletler hem de uluslararası kurullarda birçok program yapıldığını belirten Çınar, bu alana katkı sağlamak istediklerini söyledi. Ardından TKBB Direktörü Fatma Çınar, “Biz hiç olmadığımı kadar hazırız ve ilham verecek uygulamalarınızı heyecanla bekliyoruz.” diye konuşup emeği geçen herkese teşekkürlerini ileterek konuşmalarını sonlandırdı.
Mesutoğlu: “Sürdürülebilirlik Raporlama Süreci Kapsayıcı ve Şeffaf Şekilde İşletildi”
BDDK Strateji Geliştirme Daire Başkanı Berk Mesutoğlu, teşekkür konuşmasının ardından programın verimli geçmesini temenni ederek konuşmalarına başladı. Sürdürülebilir finans ekosisteminde raporlama ve şeffaflık ilklerinin önemli bir bileşen olduğunun altını çizen Berk Mesutoğlu, sürdürülebilirlik raporlamasının sürdürülebilir finans uygulamalarında ihtiyaç duyulan güvenilir verilerin paylaşılmasında da önemli bir zemin hazırladığını aktardı. Mesutoğlu, raporların piyasanın hızlı gelişimi ve etkili işleyiş için olumlu etkileri olduğunu belirtti.
Berk Mesutoğlu, “Bu farklı raporlama şekilleri aslında farklı otoritelere raporlama yapma yükümlülüğü olan finansal kuruluşlar açısından da bir rahatlama getirecektir. 140’tan fazla ülkede raporlama standardı var. Bu standartlar aslında şirketlerin küresel düzeyde uygun maliyetli bir biçimde anlaşmalarını sağlayacak. Bir anlamda kısa, orta ve uzun vadede karışılacakları sürdürülebilirlikle ilgili risk-denge fırsatları nasıl tanımlayacaklarını aynı dilden paylaşmalarını sağlayacak şekilde yapılacak.” ifadelerini kullandı. Standartların sıkı bir şekilde ve uluslararası istişareler sonucunda hazırlandığını aktaran Mesutoğlu, “1400’den fazla geri dönüşle kapsayıcı ve şeffaf bir süreç işletildi ve bizler de takip ettik.” şeklinde konuştu.
“Kamu Gözetim Kurumumuz’da benzer ve aynı titiz yaklaşımla kapsayıcı ve şeffaf bir yöntemle bu standartları uyarladı.” diye konuşan Berk Mesutoğlu, bankacılık sektörü için bu standartların daha etkili fiyatlama ve risk yönetimi uygulamalarını yönetebileceklerini, özellikle veri yönetimini destekleyecek şekilde gözden geçirilmesinin önemli olduğunu aktardı.
Bankaların en önemli faaliyetlinden birinin raporlama olduğunun vurgusunu yapan Mesutoğlu, “Bazı küçük ölçekli bankalarımızın uyum konusunda biraz daha gayret sarf etmesi gerektiğini ancak küçük ölçeğin sağladığı avantajla hem de sektörde daha önde sağlanmış, birikmiş tecrübeler sayesinde çok zorluk çekmeyeceklerini düşünüyorum.” ifadelerini kullandıktan sonra etkinliğin verimli ve keyif verici olmasını temenni ederek konuşmalarını noktaladı.
Günay: “G-20 Ülkeleri İçerisinde Sürdürülebilirlik Raporlamasını Zorunlu Hâle Getiren İlk Ülkeyiz”
KGK Sürdürülebilirlik Standartları Dairesi Başkanı Gülşah GÜNAY, sürdürülebilirlik raporlaması konusunda Türkiye’de çok fazla uygulama olduğunu ve amaçlarının bu çok başlı yapının ortadan kaldırılarak sürdürülebilirliğe ilişkin küresel geçerliliği olan ortak bir raporlama dili oluşturmak olduğunu belirtti. İklim krizinin önlenemez boyutlara geldiğini ve şimdi bir önlem alınmazsa hepimiz için yıkıcı sonuçlar doğuracağını belirten GÜNAY, bu sonuçlarla karşılamamak adına herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini vurguladı. Bu minvalde KGK’nın kendi görev ve yetki alanı çerçevesine giren hususlarda sürdürülebilirliğe ilişkin yaşanan gelişmelerin sıkı takipçisi olduklarını ve yaşanan gelişmeler ışığında hızla aksiyon aldıklarını belirtti.
G-20 Ülkeleri arasında sürdürülebilirlik raporlamasını zorunlu hâle getiren ilk ülke olduğumuz vurgusu yapan Günay; “Sürdürülebilirlik raporlaması konusunda dünya geneline baktığımızda ülke olarak oldukça ilerideyiz ve bunun haklı gururunu yaşıyoruz” şeklinde konuştu. Uluslararası Sürdürülebilirlik Standartları Kurulu (ISSB) ile sürekli ve yakın temasta oldukları vurgusunu yapan Günay, 138 üye ülkesi bulunan Uluslararası Menkul Kıymetler Komisyonları Örgütü’nün (IOSCO) ISSB standartlarının uygulamasını desteklediğini açıkladığını ve bunun ISSB tarafından yayımlanan sürdürülebilirlik açıklama standartlarının dünya genelinde kabul görüleceğinin sinyali olduğunu açıkladı. Diğer taraftan Avrupa Birliği düzenlemelerini de takip ettiklerini dile getiren Günay sözlerine şöyle devam etti: “AB’de olduğu gibi biz de sürdürülebilirlik raporlarına ilişkin güvence denetimini zorunlu hâle getirdik.” Sürdürülebilirlik raporlamasının şeffaflığının arttırılması ve güvenilirliğinin sağlanmasında güvence denetimlerinin önemini vurgulayan Günay zorunlu raporlama kapsamında olan her şirketin zorunlu olarak güvence denetimi de yaptıracağını belirtti.
Sürdürülebilirlik Raporunda Genel Görünüm Etkileri
“Sürdürülebilirlik Raporlaması Regülasyonunda Genel Görünüm” başlığını KGK Uzmanı Özlem Uz değerlendirirken; sürdürülebilirliğin ne olduğundan tarihsel gelişim ve değişimine kadar birçok önemli hususu aktardı. Sürdürülebilirlik raporlamasının yanı sıra Paris İklim Antlaşması, AB Sınırda Karbon Düzenlemesi gibi sürdürülebilirliğe ilişkin dünyada yaşanan önemli gelişmelerden bahseden Uz, sürdürülebilirlik raporlamasının sürdürülebilirliğe ilişkin diğer düzenlemelere uyumun ayrılmaz bir parçası olacağına değindi. AB standartlarının yerine neden ISSB’nin tercih edildiğine açıklık getiren Uz, “ISSB, bünyesinde birleştirdiği SASB tarafından yayımlanan standartlar, TCFD ilkeleri, CDSB çerçevesi ve diğer ilke ve standartlarından faydalanarak kapsayıcı bir standart seti ortaya koyar. Orantılılık esasını benimseyerek işletmelere maliyet etkin bir raporlama imkânı sunar.” şeklinde konuştu.
TSRS 1 “Sürdürülebilirlikle İlgili Finansal Bilgilerin Açıklanmasına İlişkin Genel Gereklilikler” ise KGK uzmanı Tufan Göçer tarafından ele alındı. Finansal bilgiler ışığında amaç ve kapsamı açıklayan Göçer, eğitim programını interaktif sürdürdü. Katılımcı sorularını yanıtlayarak konuşmalarına devam eden Tufan Göçer, “Bu standart bir işletmenin kısa, orta, uzun vadede nakit akışlarını, finansmana erişimini, sermaye maliyetini makul ölçüde etkilemesi beklenen sürdürülebilirlikle ile ilgili risk ve fırsatları hakkında açıklama yapmayı zorunlu kılar.” şeklinde konuştu.
Programın son konuşmacısı KGK Uzmanı Sevgi Kılıç Er ise TSRS 2 “İklimle İlgili Açıklamalar” ve “Bankacılık Sektörüne Özgü Sektör Bazlı Hükümler” özelinde bilgilendirmeler yaptı. Kılıç Er, TSRS2 uyarınca işletmelerin iklimle ilgili risk ve fırsatlarına ilişkin yapacakları açıklamalara değinirken bu risk ve fırsatların belirlenmesi, değerlendirilmesine yönelik metodolojilere ilişkin de detaylı bilgiler verdi. Kılıç Er özellikle iklimle ilgili risk ve fırsatların işletmenin finansal durumu, finansal performansı ve nakit akışları üzerindeki etkilerinin açıklanması gerektiğine vurgu yaptı. Sektörler arası metrikler arasında yer alan sera gazı emisyonlarına ilişkin yapılması gereken açıklamalara değinen Kılıç Er, ticari bankalar için açıklanması zorunlu hâle getirilen finanse edilen emisyonlara ve ticari bankalar özelinde yapılması gereken sektör bazlı açıklama hükümlerine ilişkin detaylı bilgiler verdi.
KGK uzmanlarının konuşmalarının ardından Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları ve Ticari Bankalara İlişkin Özel Hususlar Eğitimi programı, katılımcıların soruları sonrasında sonlandırıldı.